İlk kitabımız Osmanlı Sarayında Kadın Sultanlar:

Okuldaki tarih derslerinde tarihi öğretmeye çalışırlarken hocalarınız size de hep padişahlardan, krallardan, savaşlardan, fetihlerden, anlaşmalardan bahsettiler sadece değil mi? O koskoca devletlerin, imparatorlukların başında bulunan erkeklerin eşlerinden söz eden olmadı pek. En fazla, toprak karşılığında yada anlaşmalar gereğince evlenilen kadınlar olarak okuduk birkaçının adını. Halbuki hep varlardı. Kimisi eşlerine destekleriyle ve yetiştirdikleri çocuklarla devletin bekasını sağladı, kimi ise türlü entrikalarla devletleri çöküşe sürükledi. İyi yada kötüydüler. Bu kitapta, herbirinin "kadın" yönüne şahitlik ediyoruz, yaptıklarını yargılamadan. Öykü tadında. Kitabın girişinden bir iki cümle sunasım geldi: "Tarih, elinde eski fotoğrafla dolu can sıkıcı kutusuyla gezinen ihtiyar bir adam değildir... bana sorarsanız çok çocuklu bir ailede güç bela da olsa, nihayet herkes yattıktan sonra odalarda huzurla dolaşan, ılık bir havadır o..." Ve o ılık havayı bu kitapta hakikaten hissedebiliyorsunuz zihninizde.
Sibel Eraslan'ın hemen hemen bütün kitaplarını çok beğenmişimdir. Yazarının bir kadın oldugunu hissederek okuyorsunuz bütün yazdıklarını. Kadınlara özgü o hassasiyeti, yumuşaklığı, kırılganlığı, şefkati hep yansıtıyor cümlelerine. Hiç okumadıysanız, Fil Yazıları yada bu bahsettiğim kitaptan başlamanızı tavsiye ederim.
İkinci kitabımız da Leylak Zamanı:

Dün bitirdim bu kitabı da. Tam bir Maeve Binchy kitabı işte :) Kendisi, okuyucuyu kitabın içine daldırmayı başarabilen yazarlarımızdandır efem. Ama bildiğiniz roman işte :) Hatta vasat bir roman. Yani ne okuyun diye şiddetle tavsiye ederim, ne de okumayın derim. Benim yaptığım gibi, bir arkadaşınızdan ödünç alabiliyorsanız, can sıkıntısı giderme niyetine okuyun gitsin :)
Bir sonraki kitap tanıtımımda şu kitaplar olacak inşallah: Kamelyalı Kadın ve Udi. Udi'nin kendisinden çok yazarına değinmeyi planlıyorum.
Gelelim filmeee :) Pek beceremem film anlatmayı ama çok beğendim bu filmi. O yüzden anlatmaya çalışacağım. Anlatamasam da siz mutlaka seyredin tamam mı :)
Filmin adı: Twilight. İsme tıklarsanız fragmanını seyredebilirsiniz. Gerçi bu filmi çoktaaaaaan seyretmişsinizdir belki de :) Ben her zamanki uslanmaz önyargımla epey direndim önceleri seyretmemek için :) Ama dün akşam mecburiyetten seyretmeye başlayınca bayıldım! Uuzuuun zaman sonra ilk kez güzel bir film akşamı geçirmiş olduk eşimle :)

Bu bir seri aslında, biliyorsunuzdur. Epey uzun bir süre gündemde kaldığı için, üç beş kelimeyle de olsa hafızanızda bir yere sahiptir diye düşünüyorum :) Kitapları da var. Kitapyurdundaki listemde alınmayı bekliyorlar :) Onları da alıp okuduktan sonra buarada anlatırım ama bu film çoooooook güzel. Lütfen seyredin lütfen lütfen lüüüütfeeeennn :)))
Bugün Cumartesi. Fotoğraf çekimimiz var. Bakalım sizlere nasıl fotğraflar getireceğim :) Merak edin, dört gözle bekleyin beni tamam mı? :) Hadi ben gittim yine yeniden :)