18 Haziran 2015 Perşembe

Ağva Nedir Ne Değildir :)

Tembel bloggerınız geri geldi :)

inanın son postu yazdığımda fena halde gaza gelmiştim aslında. Yazacaktım surekli. Gazım çabuk bitmiş :) neyse, görmediniz duymadınız bilmiyorsunuz tamam mı :)

Biz bu ara ufak bir kaçamak yapip Ağva'ya gittik. Iki yaşında bir çocukla arabasız olarak uzun yol yolculuğunun çok zor olacağını düşündüğümüz için anca Ağva'ya gelebildik. Tabi eşimin babannesinin burada evinin olması da geçerli bir sebepti :)


Ağva'ya daha önce de bir iki kez gelmiştik. Fakat son iki üç senede daha güzelleşti. Meydana kocaman bir alan yapıldı. Çocuklar koşturup duruyor. Az ileride fener var. Plaj güzelleşti. Önceden plajda çadır kurulan alanlar vardi. Onlar kalkti. Dere kenarina yürüyüş yolu yapıldı. 


Evden çıkıp dere kenarinda yürüyerek plaja, fenerin oraya gidip bir balık ekmek yiyip çay icerek gün batımını beklemek güzel oluyor. Tabi bizim oğlanı zaptedebilirsek :)
Evet Ağva güzel. Küçük bir sahil kasabasi. Tam benim sevdiğim gibi yani. Güzel bir dönemde geldik, kalabalik değil. Sessiz ve sakin. 


Benim asil bahsetmek istediğim şey Ağva'nın güzelliğinden ziyade burada keşfettiğimiz bir mekan. Genelde balık restoranlari var doğal olarak. Ve hemen hemen hepsi alkollü. Bir akşam güzel bir yemek yiyelim dedik ve internetten burada güzel bir mekan araştırmasına girdiğimizde Kasapoğlu Steak restoranın çok övüldüğünü gördük. Fakat numarasini bulamadik. Hem zaten şarap evi olduğu yaziyordu. Vazgeçtik. Sonra çarşıdaki kasap dukkaninin da aynı isim olduğunu görünce sorduk ve restoranin da kendilerine ait olduğunu üstelik alkolsüz olduğunu öğrendik. 


Hemen Ağvanin tek taksisine atlayip mekâna gittik :) yürüyerek de gidilebilir ama biz üşendik :)


Kapisindan iceri girer girmez "iyi ki gelmişiz" dedik. Güzel bir bahcesi var. Bahcede masalar ve Salıncak. Bir de yarı kapalı bir alan var. Biz orada oturduk. Tek musteri bizdik, o günkü genek sakinlik sebebiyle. Kofte ve sucuklari zaten meşhurmuş. Köfte ve steak siparisi verdik. Cok ilgililerdi. Köfte de et de hem lezzetli hem makul fiyatlı hem dolu dolu hem de güzel pişmişti. Salata ve patates kızartması da istemistik. Kocama bir tabakta geliyor ikisi de. Ha bir de önden aci bir ezme getiriyorlar ki bandirip yemeye doyamadik :)


Yemeğin üstüne dopdoğal oporganik salincakta azcık keyif de yaptık :)





Masanin yanindan bize daha doğrusu yemeklere bakan minnoşu da sevindirdik :)


Sonra dere kenarina doğru yürüdük çay icmek icin fakat hic bir yer bize çay vermedi :) çaylari yokmus. Yada cafe kısmı açık değilmiş. Zira mekanların çoğu otellere ait ve geneli boştu. Bu sefer üşenmeyip merkeze kadar geri yürüyüp çayımızı icip evin yolunu tuttuk. 

Ağvaya gelip de alkolsüz nekan arayanlar olur diye bu mekani bloğuma ekleyeyim dedim. Canı çekenler olduysa hakkını helal etsin. Amme hizmeti yapıyoruz neticede :P

25 Şubat 2015 Çarşamba

Orada Kimse Var Mı :)

Amanin amanin ne kadar da uzun zaman olmus ben buralara gelmeyeli :) bloğu olup da uzuuuuuun süre hic bir sey yazmayan bloggerlara sinir olurdum halbuki ben. Aaah ahh :) Aslinda sanal dünyadan hic kopmadim. Son postumda da bahsettigim gibi sosyal medyada var olmaya devam ettim. Hatta bir de instagrame dadandim ki sormayin gitsin. Elde telefon oldukca şıkır şıkır cekip ekliyor insan. Aslinda blog hep aklimdaydi ve huzursuzdum ilgilenmedigim icin. Hatta bir ara twitterda bloglara geri dönüş cagrisi bile yapılmıştı da sıkıntı basmışti beni, donemeyince. Bugün şeytanın bacağını bi kirayim dedim. Once Şifremi hatirlamak uzun sürdü. Sonra da nasil yayin yapıyorduk diye düşündüm :) Yazi ayarlarini falan hâlâ kontrol edebilmis değilim. Yayınladığımda nasil görünecek bilmiyorum :) Ama simdilik bir ses vermis olayim da sonra ayrintili bakarim inşallah. Hadi bakalim hoşgeldim ben :)