30 Mayıs 2010 Pazar
Vay Be, Ne Maceraydı !
Giriş-gelişme-sonuç paragrafı falan yapamıcam kusura bakmayın. Direkt konuya geçmek istiyorum çünkü içim kıpır kıpır! Ama sanırım bir yandan da uyukluyorum :D Öyle yorgunum ki! Ayaklarım sızlıyor, her yanım ağrıyor, göz kapaklarım kapanıyor. Ama bu yaşıma kadar yaşadığım ennnn güzel günlerden birini yaşadım ben bugün :)
Hehehe, dün gece uykuya yenildim ve şu yukarıdaki paragraftan sonra uyudum, kusura bakmayın :P Şimdi en baştan devam edebilirim.
Efendim, 1956'dan beri yapılan bir yarışma varmış meğer. E tabi nerede duyacam da bilgim olacak ki dimi? Bu yıl ülkemizde yapılınca öğrendim ben de yarışmanın varlığını. Boylu Soylu Yelkenlilerin (Tarihi Denizlerdeki) Yarışı. Dünya denizciliğinin kültür, tarih, eğitim ve tanıtım olimpiyatları sayılıyormuş bu etkinlik. Bu yıl, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti şeyisi kapsamında ilk kez ülkemizde yani Ege , Marmara ve Karadeniz sularında yapıldı bu yarış.
12 Mayıs'ta Yunanistan hareket etmiş gemiler. Çanakkale ve İstanbul Boğazını geçip Karadeniz'e çıkmış ve 21 Mayıs'ta Bulgaristan'ın Varna şehrinde 3 gün kaldıktan sonra tekrar yola çıkıp 27 Mayıs'ta İstanbul Karaköy limanına demirlemişler. 21 tane hayal gibi gemi! Tabi anca 8 tanesi Karaköy'e demirleyebilmiş. Geri kalanı Ataköy'de bekliyormuş.
Korsanlı yada tarihi filmlerde gördüğümüz, tarihi kitapları okurken kafamda canlandırdıgım o koskocamaaannn ve çok güzel gemileri gördük işte ben bugün! O kadar güzellerdi ki! Bazılarına saat dolayısıyla giriş kapalıydı. Bazılarının içine de girdik gezdik.
Arap denizcilerle gülümseştik:
Endonezyalılarla ise...
Her gemi, ait oldugu ülkenin şarkılarını falan çalıyor, danslarını gösteriyordu. Biz de dahil olduk tabi o danslara, beceremesek de. En eğlencelisi de yukarıda ve aşağıda gördüğünüz dans ede(meye)n insanların oldugu Endonezya gemisi idi :) Çok eğlenceli insanlar. Gemi personeli ve kaptanla birsürü fotoğraf çekildik. Halk danslarına biz de katıldık :D Hatta mikrofonla şarkı söyledik.
Hiç durmaksızın saatlerce dans etti adamlar. Çok da neşeli insanlar. Hiç inesim gelmedi o gemiden :) Hatta geminin taaa ucuna kadar gidip Titanik fotosu bile çektirdik eşimle :D
Bu gemilerin bir özelliği de , eğitim gemileri olmalarıymış. Yani denizcilik öğrencilerine bu gemilerde eğitim veriliyormuş. Bunu da öğrenmiş oldum.
Bugün son günleri. Değişik ve harika bir gün yaşamak istiyorsanız gidin biz ziyaret edin derim. Her limanda bir sevgili bırakan kaptanlarla falan tanışırsınız :P
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
KARAKÖYÜÜN NERESİNDE ÇOCUKLARLA GİDEYİM MÜSAİT OLURSAK..
Esra Hanım, yazmayı unutmuşum, dün son gündü :(
Yorum Gönder