31 Ocak 2010 Pazar

Ahh...


Ortaokul ve liseyi aynı okulda okudum. Lise 1'in ikinci döneminde bazı sebeplerden dolayı okulu bırakmak zorunda kalıp, ertesi yıl tekrar Lise 1'den başlayarak yine aynı okulda öğrenimime devam ettim. En baştan başlayalım isterseniz...
O zamanlar şimdiki çocuklar/öğrenciler gibi değildi bizim jenerasyonun çocukları/öğrencileri. Bu kadar fırlama değildik. Gözü açık diyemiycem çünkü ben şimdiki neslin genelinin gözü açık değil de bön bakışlı boş beyinli çocuklar olduğunu düşünüyorum. Daha doğrusu siyah ve beyaz gibiler. Yani kimisi zehir gibi, yaşından başından beklenmeyecek sorular ve ilgi alanlarıyla şaşırtırken, kimisi de aptal derecesinde boş. Otobüste merdiven basamağında duruyorsa, inene yol vermek için azıcık yana çekilmeyi bile akıl edemiyor. Ortası yok. Yani orta özelliklerde çocuk yok sanki. Bana mı öyle geliyor? Neyse, konu dağılmasın.
İlkokul bitti ve ortaokula girdim. İlkokulda standartların üzerinde bir öğrenci idim. Ben çok hatırlamıyorum sanki ama öyle diyorlar işte :) Ortaokul için sınava girdiğimde herkes benden çok ümitliydi ama ben barajı bile geçemedim :P Sonra bir şekilde torpil morpille okula adımımı attım. Müdür sağolsun, babamın arkadaşıydı ve benim malum ilkokul geçmişimi biliyordu. Ben de orta ve lise okul hayatım boyunca kendisini hiç mahcup etmedim :)
Ortaokul güzel geçti. Yeni arkadaşlar, çocukluktan çıkış dönemi, yeni dersler, her dersin farklı öğretmenleri, otobüse binip tek başına okula gitmeler ( gerçi ben ilkokul 1'den itibaren hep tek gittim okula. Koskoca kazık kadar çocukları ebeveynlerinin ellerinden tutup da okula götürüyor olmasına uyuz oluyorum ), ilk hamburger yiyişim, patates ekmek, İncekara vs :) Hayatım boyunca asla unutamayacağıma emin olduğum öğretmenlerimden 3 yada 4ü , yine hayatım boyunca unutamayacağımı düşündüğüm arkadaşlarımdan da 4-5 tanesi bu ortaokul dönemimde dahil olmuştur hayatıma. Yarım dönem ara verdikten sonra tekrar başladığımda beni çoktan silmiş olan arkadaşlarımdan 2si de bu 4-5 arkadaş içindedir ne yazık ki...
Sonra yeni 9.sınıfım... Yabancılık. Bazı sorunlar vardı. Burada değinmek istemediğim. Bana karşı bir tavır içine girmişti sınıf. Kırmışlardı beni bazıları. Üzülmüştüm, ağlamıştım... Sonra anladılar. Ve sımsıcak dostluklar başladı. Hala süren... Kim unutabilmiştir ki zaten lise hayatını? Gülerdik, ağlardık, gezerdik, tozardık... Tenefüsler, ah... Yazılılar, kopyalar, dersler, öğremenler,öğretmene aşık oldum zannetmeler, Milli Güvenlik dersleri, çekilen acılar, sürülen hocalar.... Okuldan kaçışlar. Ne güzel arkadaşlarım vardı. Bir sınıftaki öğrencilerin hepsi birden iyi olabilir mi? Bizimki olmuştu işte. Yürekleri de sıcak, dostlukları da. Samimi, riyasız, güvenilir, paylaşımcı, iyiliksever... Son seneki okuldan kaçıp pikniğe gidişimiz... Ertesi gün sınıfımızı yerinde bulamayışımız :) Müdürümüz, sınıfın yerini değiştirip en son kata, 6. sınıfların katına atmıştı bizi. Okulun ve sınıfımızın giriş kapısına da kaçtığımız güne ait yoklama fişinin fotokopisini asıp bizi rezil etmeye çalışmış ama başaramamıştı :P Aynalı Tahir vardı :) Ben çok sever ve elimde tesbihle gezerdim ona özenip :)
Lise sonun son günleri... Ah kıymetinizi bilememişiz... Hele sınıfımızın o bomboş görüntüsü... Gözümün önüne her geldiğinde tüylerim diken diken olur gözlerim dolar... 1997'de okul hayatıma bir süre ara verdiğime hiç pişman olmadım.
Sonra... Okuyanlar, başka şehirlere tayini çıkanlar, evlenenler, şehir değiştirenler. Birer birer yuvadan uçuşlar... Sen orada, ben burada, o şurada... Telefonlaşmalar, mesajlaşmalar, mektuplaşmalar. Her birimizin sıfatı değişmiş. Öğretmen S., yönetici Ü., ev hanımı ve iyi bir eş N., M., E., H., A., halkla ilişkiler uzmanı H., laborant ve biyolog E., mimar Z., radyocu Z., muhasebeci S.(ben), mali müşavir adayımız F..... Ama hala sıcacık herşey... Ben çoğundan uzaktayım. Bir kısmı hala görüşüyor buluşuyor. Çocukları bile arkadaş oldu. (Bkz. yukarıdaki fotoğraf ) Ben de bazen dahil oluyorum onlara, bazen de böyle uzaktan haberlerini alıyor, fotoğraflarına bakıyorum. Ama hepsini gerçekten çok seviyorum. Kayıtsız şartsız sonuna kadar her birine güvenebileceğimi biliyorum. Başıma kötü birşey geldiğinde fazla samimi olmadıklarımın bile en az benim kadar üzüleceğini, mutlu oldugumda en az benim kadar onların da mutlu olacağını, üçü-beşi hesaplamayacaklarını, nazımı çekeceklerini biliyorum, hepsini biliyor ve ta içimde hissediyorum. Çünkü onlar gözümde aynı sıfata sahipler hala: DOST... Allah sizi benden almasın.

Bu benim lisemin binası sanırım. Emin olamıyorum, çünkü öyle çok şey atlattı ki. Önce boş bırakıldı. Öğrenciler merkez binaya aktarılmış. Sonra serseriler camlarını kırmışlar, içine ne idüğü belirsiz insanlar yerleşip viraneliğine katkıda bulunmuşlar. Sonra başka bir okul yerleşmiş. Şimdi ne durumda bilmiyorum. Ah benim güzel okulum, 6,5 yılım geçti sınıflarında, koridorlarında, bahçende, pencerelerinde. Göreceklerimden korktuğum için, içim elvermiyor bir gün ziyaretine gelip de seni doya doya seyretmeye :(

8 yorum:

CAHİDE dedi ki...

Anılar bazen insanın içini acıtır.hele fotoğraflar...bakıpta ağlamadığım olmamıştır hiç...

Hülya G.A. dedi ki...

FİLM ŞERİDİ GİBİ GEÇTİ HEPSİ GÖZÜMÜN ÖNÜNDEN VE GÖZLERİM DOLU DOLU OLDU BİLİNMEZ NİYE...:)ANILAR, HOŞ BİR SADADIR GÖK KUBBEDE BAKİ KALAN...

kirazzade dedi ki...

Cahide Hanım, lise anıları daha bir başka oluyor sanki, yanılıyor muyum?
Hülyacım, gerçekten güzeldi herşey. Okulumuzun o güzel tadını başka hiçbir yerde bulamadım ben. Bunca kısıtlanmaya rağmen, yine olsa yine aynı okulu seçerdim.

Hülya GA dedi ki...

Bazen kaybetmedende kıymet bilmek gerekiyor sanırım, kırgınlıklar... kardeşlikler saklıydı ve lise yılları çok farklıydı...Kesinlikle canım aynı okulu seçerdim her şeye rağmen...

ümmühan dedi ki...

ayy ne güzel anlatmışsın ya, canm arkadaşım benim, kaç sene arka sıramda ikamet etmiştin ne güzel günlerdi, inş. en yakın zamanda senin ufaklık da bizimkilerin arasına karışır :) allah hayırlı evlat versin sana hayırlı zamanda
seni çooook seviyorum ,öpüyorum tatlıcım

kirazzade dedi ki...

Eyvallah ümmüşüm :) Az mı çektin kahrımı :P Hele Haticecik nerdeyse tımarhanelik oldu benim yüzümden :P Ama evet çoooook gzüel günlerdi...

Adsız dedi ki...

yazmamışsınız ama o.gazi değilmi.
bende bu okulun ticaret lisesi bölümünden 2000 yılında mezun oldum. :)
eski binayı yıkıp yenisini yapmışlar bende göremedim daha yukarki okula taşınan lise tekrar buraya geçicekmiş.
zaman çok çabuk ilerliyor ama sanki daha dünmüş gibi hatırlıyorum bende bitsede kurtulsak diye bakıyorduk ahh ahhh.

kirazzade dedi ki...

Yok yok, o.gazi değil, izmit. Ama bütün liseler birbirine benziyor valla :) Lisedeyken "bitse de kurtulsak" demeyen yoktur sanırım. Ama bunların %99u lise bittikten sonra "ahh" der...